“Rahman olan Allah Kur’an-ı öğretti. İnsanı yarattı, ona beyanı (düşünüp ifade etmeyi) öğretti.” (Rahman, 1-4) Allah’ın insana bahşetmiş olduğu en güzel nimetlerden dil, kulluk vecibelerini yerine getirmede önemli bir araçtır. Dili sayesinde en hususi duygularını dile getirebilen insan; yine dili aracılığıyla bir topluluğun parçası olabilmekte ve sosyalleşmektedir. Her şeyi söze dökmeye muktedir olan dil; edebe uygun kullanılmadığında fıtri değerleri yitirmeyi, dolaysıyla İslami kimlikten uzaklaşmayı da beraberinde getirir.


Riya, gıybet, iftira, yalan zaten dinen yasaklanmış olan şeylerdir. Fakat bir de faydası ya da zararı olmayan sözler var ki bunlara malayani diyoruz. İnsanlara sırf laf olsun diye bir şeyler sormak dahi bu guruba giriyor. Gerekli bir konuda lüzumundan fazla konuşmak da malayani addediliyor. Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şahsını övüp kelamında aşırıya kaçarak sözü uzatan bir kimse hakkında şu ikazda bulunmuştur. “Bir insana fazla ve boş konuşmadan daha kötü bir şey verilmemiştir.” (Suyuti, ed-Dürrü’l-Mensur, 3,112)


Nisyanın İşareti “Malayani”


Malayani “manası olmayan şey” demek ve bir zaman ve enerji kaybı olarak görüldüğü için büyükler tarafından hoş görülmemiş. Malayaninin hoş görülmemesinin asıl nedeni ise “nisyanın” göstergesi olması. Zira malayani konuşmak beşerin Allah’ı, kendisini ve kulluğunu unuttuğunun habercisidir. Bu nisyan hali ise çok sakınılması gereken bir vaziyettir.


İnsanoğlu sürekli konuşmaya ihtiyaç duyuyor. Kendinde olmayanı, olanı, olduğunu zannettiğini, olmasını istediğini anlatıyor da anlatıyor. Hâlbuki konuşmaktan ziyade bir dakikalık tefekkür, talep edilen güzelliklerin ortaya çıkma sebebidir.



Bir sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı yahut da insanların arasını düzeltmeyi emredenleri hariç, onların aralarındaki gizli konuşmaların çoğunda hiçbir hayır yoktur. Kim bunları sırf Allah’ın rızasını kazanmak için yaparsa, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz.” (Nisa, 114)



Ya Hayır Söyle Ya Da Sus


İnsan çoğu zaman da kendi nefsini temize çıkarmak için konuşur. Hüccetü’l-İslam İmam Gazali Hazretleri (Rahmetullahi Aleyh) susmaktaki fazileti, dilin afetlerinin çok olmasına bağlar: “O afetlerin bir kısmı şunlardır:


  • Hatalı konuşma,

  • Yalan,

  • Gıybet,

  • Dedikodu,

  • Gösteriş,

  • Nifak / İkiyüzlülük,

  • Kötü konuşma,

  • Mücadele,

  • Nefsi temize çıkarma,

  • Batıla dalma,

  • Düşmanlık,

  • Fuzuli konuşma, hakkı değiştirme,

  • Gereğinden fazla ya da az konuşma,

  • Halka eziyet etme,

  • Namusu zedeleme…”

(İmam Gazali, İhyau Ulumi’d-Din)


dilin afetlerinden sakınmak için “Ya hayır söyle ya da sus” buyurulmuştur.


Sükût-u Lisan, Selamet-i İnsan


Çoğu zaman konuşmaların belirli bir amacı da olmayabiliyor. İnsanların gelişigüzel konuştuğuna şahit oluyoruz. Taraflar birbirlerinin ağzından laf kapmak için adeta yarış içine giriyor. Karşısındakinin ne dediğinden çok kendisinin ne diyeceğine odaklanıyor. Böyle anlarda durup düşünmek gereke: “Ben nelerden bahsediyorum? Dediklerimin dünyama ve ahiretime ne faydası var?” Düşünmeden konuşmamak gerek. Zira zararsız da olsa gereksiz yere sarf edilen sözler de israftır, müsrifliktir.


Hazine Varken Boncuğa Rağbet


Aslında insanoğlu için boş söz işitmek bir eziyettir. Öyle ki Kur’an-ı Kerim’de boş söz işitmemek bir cennet nimeti olarak sunulmuştur.



Orada boş söz işitilmezler. Yalnızca (meleklerin) ‘selam!’ (deyişini) işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır.” (Meryem, 62)


“(Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.) Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler. Sadece ‘selam!’, ‘selam!’ sözünü işitirler. Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!” (Vakıa, 24-27)



Allah Teâla bize dil nimetini diğer mahlûkattan farklı olarak vermiştir ve bunu da ilahi rızaya uygun kullanmak gerekir. Büyüklerin de buyurduğu gibi malayani konuşmak, bir hazine varken bir boncuğa talip olmak gibidir. İnsanın diline dökülen gönlünde olandır, o zaman biz gönlümüze Allah’ı alalım ki fikrimiz de zikrimiz de O (c.c.) olsun.


Alıntı: Semerkand Aile Dergisi (Mart 2014 102. Sayı 12-13 Sayfalar) Yazar: Feyza DEMİR



Malayani İnciye Sahip Olmak Varken Boncuğa Talip Olmak

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Top